Avrupa Bölgesi Göç ve Sağlık Yüksek Düzeyli Toplantısı’nda Erdoğan, “160 ülkeye, 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman kritik malzeme desteği sağladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen Avrupa Bölgesi Göç ve Sağlık Yüksek Düzeyli Toplantısı’na video mesaj gönderdi.
Cumhrbaşkanı Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
“Kıymetli bakanlar, DSÖ’nün güzide temsilcileri, çok değerli misafirler sizleri kalbi duygularımla, hürmetle muhabbetle selamlıyorum.
Toplantınızın başarılı geçmesini, ülkelerimiz, halklarımız ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum bu önemli toplantı münasebetiyle sizleri kıtaların buluşma noktası güzel İstanbul’umuzda misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum. Toplantının icrasına katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyor kendilerini tebrik ediyorum.
Son 2 yıldır hepimizi derinden sarsan koronavirüs salgını aşı ile beraber bir nebze hafiflemiş olsa da yeni varyantlar halinde etkisini sürdürüyor. Sağlık altyapısı ve ekonomik kapasitesi görece zayıf ülkeler, salgının yol açtığı sıkıntılardan daha fazla etkileniyor.
Salgının özellikle toplumun kırılgan kesimlerinde açtığı tahribatın çok ciddi boyutlara ulaştığını müşahede ediyoruz. Hiç şüphesiz bunların en başında da ülkelerini terk etmek zorunda kalan mülteciler ve düzensiz göçmenler geliyor. Göç ettikleri ülkelerde zaten meşakkatli şartlar altında hayata tutunmaya çalışan mülteciler, salgınla beraber daha fazla geri plana itilmiş, ötekileştirilmiş, hatta ayrımcılığa maruz kalmışlardır.
Mültecilerin birçok ülkede son derece kısıtlı olan temel sağlık hizmetlerine erişim hakkı maalesef bu süreçte iyice daralmıştır.
Türkiye, insanlığın ve insani değerlerin büyük bir imtihan verdiği bu kritik dönemde, kendi vatandaşlarına birinci sınıf sağlık hizmeti sunarken, elindeki tüm imkanları ihtiyaç sahipleri ile paylaşmaktan da çekinmemiştir.
Salgının en sancılı günlerinde bizden talepte bulunan 160 ülkeye ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi ekipman ve kritik malzeme desteği sağladık.
Ülkemizde misafir ettiğimiz sığınmacıları kendi vatandaşlarımızdan ayrı tutmadan, istisnasız herkesin sağlık hizmetlerine erişimini temin ettik. Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği kimsenin geride bırakılmaması ilkesini ilk günden itibaren hassasiyetle uyguladık. Bugüne kadar geçen süreçte Suriyeli kardeşlerimize sağlık tesislerimizde 96,7 milyon poliklinik hizmeti ile 3,1 milyon yataklı tedavi hizmeti verdik.
Hastanelerimizde 2,6 milyon ameliyat gerçekleştirdik. Ulusal aşı takvimimiz doğrultusunda 8,7 milyon doz aşı tatbik ettik.
Dil ve kültür engelinin aşılması ile temel ve koruyucu sağlık hizmetlerine erişimlerin artırılması amacıyla ilgili uluslararası kuruluşların da desteği ile 29 ilimizde 185 göçmen sağlığı merkezini faaliyete geçirdik.
Sınırımızın hemen ötesinde çok zor koşullarda hayatlarını idame eden 5 milyon Suriyeli mazluma yardım elimizi uzattık. Salgının en çok vurduğu bölgelerden başlayarak aşı hibeleri yaptık.
3’üncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi’nde söz verdiğimiz toplam 15 milyon doz aşıyı Afrikalı kardeşlerimize peyderpey ulaştırıyoruz. Yerli aşımız Turkovac’a gelen talepleri de bu süreçte imkanlar dâhilinde karşılamaya çalışıyoruz.
Salgının, küresel sistemdeki adaletsizleri ve çarpıklıkları bir kez daha ortaya koyduğunu görüyoruz. Son 2 yılda birçok ülkede yaşanan dramatik sahnelerin tekrarının önüne geçmemiz elzemdir.
Temennimiz sağlık ve güvenlik başta olmak üzere küresel sistemdeki eşitsizliklerin bir an önce aşılmasıdır.
Daha huzurlu, daha istikrarlı ve adil bir dünya için hatalarımızdan ders çıkartarak sorunların üzerine cesaretle gitmemiz gerektiği aşikârdır. Göçmen sağlığı alanında yapılacak yatırımlar dirençli, kapsayıcı, uyumlu ve eşitlikçi toplumların destekleyici gücü olacaktır. Mültecilerin sağlığının hiçe sayıldığı bir dünyada sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve evrensel sağlık kapsayıcılığının gerçekleştirilmesi imkansızdır.
DSÖ Avrupa bölgesinde, göç ve sağlık alanlarında oluşturulmaya çalışılan yeni eylem planının çalışmalarını kıymetli buluyorum.
85 milyon mülteciye sadece 3 hafta içerisinde 3 milyon insanın eklendiği bir iklimde düzenlenen toplantınızın yeni fikirlerin, yeni çözüm tekliflerinin önünü açmasını diliyorum.”